Robotaksi teknolojisinin uzun süredir beklenen tam otonom sürüş vaadi, Tesla ve Google’ın iddialarına rağmen henüz tam olarak gerçekleşebilmiş değil. Son haberler ve değerlendirmeler, bu otonom araçların hala insan müdahalesine ne kadar bağımlı olduğunu ve yaygın kullanıma geçmeden önce aşılması gereken önemli engellerin bulunduğunu gözler önüne seriyor.
Tesla’nın tam otonom sürüş (FSD) paketi ve Waymo’nun şehirlerde sunduğu robotaksi hizmetleri, yapay zeka ve sensör teknolojilerindeki ilerlemelere rağmen zaman zaman beklenmedik durumlarla karşılaşıyor. Bu durumlar arasında trafik işaretlerini yanlış yorumlama, anlık kararlar vermekte zorlanma, şerit takibinde hatalar veya karmaşık yol koşullarında yetersiz kalma gibi sorunlar yer alıyor. Özellikle kalabalık şehir merkezleri ve değişken hava koşulları, bu araçların otonom yeteneklerini ciddi şekilde zorluyor ve sık sık güvenlik sürücülerinin müdahalesini gerektiriyor.
Özellikle Tesla’nın otonom sürüşü tam anlamıyla pimi çekilmiş bomba. Çünkü Waymo araçları radar sensörleri kullanırken, Tesla araçları “kamera” ile görsel analiz yaparak otonom sürüş yapıyor. Ancak YouTube’da da yayınlanan videolar, sis, yağmur, karanlık, ters güneş ışığı gibi ortamlarda görüş açısı düştüğü için Tesla kameralarının yol üzerindeki engelleri, insanları hatta arabaları göremeyip son hızla bu engellere çarptığını gösteriyor.
Uzmanlar, robotaksilerin “gerçek” otonomiye ulaşması için daha katı test süreçlerinden geçmesi ve yapay zeka algoritmalarının çok daha fazla veriyle eğitilmesi gerektiğini belirtiyor. Mevcut sistemler, belirli ve öngörülebilir senaryolarda başarılı olsa da, insan sürücülerin karmaşık durumları anlama ve bunlara adapte olma yeteneğinden hala çok uzak. Bu durum, teknolojinin geleceği hakkında heyecan verici beklentiler yaratırken, aynı zamanda güvenilirlik ve güvenlik konularında ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Daha çok erken
Tesla, robotaksi hizmeti ile ilk müşterisini bugün aldı. Waymo ise bu hafta NYC sokaklarına bir otonom araç filosu getirmeyi planladığını duyurdu, ancak tam ölçekli operasyonlar için şehrin trafik yasalarını altüst etmesi ve bir şekilde New York’un sıkışık sokakları ve düşman sürücülerle nasıl başa çıkacağını bulması gerekiyor. Valilik ise, otomobillerin içinde gerçek bir sürücü bulunması şartını koydu. Yani bu taksiler aslında gerçekten sürücüsüz olmayacak.
Sonuç olarak, robotaksiler geleceğin ulaşımında önemli bir rol oynayacak potansiyele sahip olsa da, Tesla ve Waymo gibi öncü şirketlerin iddialarının aksine, tamamen insansız ve sorunsuz bir sürüş deneyimi sunmaktan henüz çok uzakta oldukları görülüyor.
